Bir dostumun önerisiyle tanıştım Afşin Kum'un Kübra'sıyla. Öykü okumalarıma devam ederken hemen araya alıverdim. İyi de yapmışım, keyifle sonuna geldiğim bir bilimkurgu ile karşılaşmış oldum. Hatta yer yer distopya özellikleri gösterdiğini söyleyebileceğim Kübra'yı genel olarak beğendim.
April Yayınları'ndan 2020 yılında yayımlanan Kübra'nın hoş bir kapak tasarımı var. Siyah ve sarının birlikteliği beni her zaman cezbetmiştir. Kapakta kabartma olarak yerleştirilmiş fütüristik bir kadın kafasıyla karşılaşan okur, bu tasarım yaklaşımının kitabın konusuyla uyumlu olduğunu fark edecek.
Açıkçası bilgisayar mühendisliği eğitimi alan yazarımızın bu alandaki bilgi birikimini böylesine sürükleyici bir romanda ilmek ilmek dokuduğunu görmek okuma iştahımı artırdı. İşinin erbabı bir yazarın deneyim sahibi olduğu dünyayı eserine mekan ya da konu olarak seçmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğunu yeniden deneyimlemiş oldum.
Kübra, felsefi çözümlemelere boğulan; derinlikli durum tasvirlerinin yer aldığı bir bilimkurgu romanı değil. Yazar, sinema eğitiminin de getirdiği bir senarist hassasiyetiyle aktarmak istediği merak uyandıran kurguyu bir film gibi okurun zihninde canlandırmak istemiş. Sıklıkla diyaloglara yer vermesi sahnelerin akılda çok daha kolay kalmasını sağlamış. Bu bir roman için iyi bir özellik olabildiği gibi romanın kusuru da sayılabiliyor ne yazık ki. Bu yüzden Kübra'nın kült romanlar kategorisine girmesinin kolay olmadığını düşünüyorum.
Olaylar Gökhan adlı baş kahramanın cep telefonuna bir kızdan -Kübra- gelen "Sen farklısın." mesajını görmemizle başlıyor. Gökhan, bu mesajı bize ve kendine olduğu kadar nişanlısına da açıklamak için epey uğraşıyor. Telefonun peyderpey ilahi ve mucizevi mesajlar iletiyor olması ise okurun merakını iyiden iyiye kabartıyor. İki koldan ilerleyen romanda tıpkı filmlerdeki gibi iki kameranın bir araya gelmesini hasretle bekliyoruz. Bir süre sonra duruma vakıf oluyor tek kamera ile yolumuza devam ediyoruz. Duruma karakterlerden önce vakıf olan her okur gibi bu kez kahramanın bildiklerimizi bildiğinde vereceği tepkiyi görmeyi bekliyoruz.
Temel olarak "fikretmek", "inanmak", "bir pîrin peşinden gitmek" gibi eylemleri, bunun yanında el üstünde tuttuğumuz insan zekasına kontrolsüz bir muadil yaratmanın açabileceği sorunları sorgulatan sürükleyici bir roman Kübra.
Tahminim o ki kitabın sonunda pek çok bilimkurgu ya da distopyayı bitirdiğimizde olduğu gibi dünyayı sorgulayacak, geleceğimize dair bir süre düşüneceksiniz. Bende yazarın diğer kitabı "Sıcak Kafa"yı da okuma isteği uyandıran Kübra'yı meraklısına tavsiye ederim.

Yorumlar
Yorum Gönder