Sait Faik Ödüllü kitapları okumaya devam ediyorum. Nohut Oda, 2019 yılında bu ödüle layık bulundu. İlk iş kitabı değil de yazarı araştırıyorum. Melisa Kesmez'in röportajlarını okuyarak başladım işe. Sonra kendisi hakkında web sitelerinde, sözlüklerde yazılanlara göz attım. Özellikle ekşisözlük'te yazılan bazı eleştiriler bende şişirme bir yazar vasıtasıyla nitelikli (!) okuru vasata mahkûm etme durumu ile karşı karşıya olduğumuz izlenimini oluşturdu.
Benzer duyguları 'Görüşürüz' ve 'Annemin Çadırı' öykülerinde de
yaşadığımı itiraf etmeliyim. Bir rüyadan hareketle babası ile ilişkilerini
sorgulayan genç kadının içli öyküsünde boğazımın düğümlendiğini de... Annemin
Çadırı'ndaysa kurgunun üzerine kurulduğu orta şiddetli bir depremin rutine
mahkum edildikten sonra yeni bir başlangıç arzulayan genç bir kadına metafor
zemini oluşturması bendenize yeniden gıpta ettirdi. Kitabın en hacimli öyküsü
'Kız Kardeşim Handan' ise kitabın zayıf halkası gibi geldi bana.
Nohut Oda'yı bitirdikten sonra yazarın yetenekleri hakkında ileri sürülenlerin ne kadar mesnetsiz olduğunu anladım. Öyle ki son 10 yılda Sait Faik Ödülü almış kitaplar içinden yaptığım sıralamada Aslı Erdoğan'ın Taş Bina ve Diğerleri'ni geçerek ikinciliğe ulaştı.
*Birincim hâlâ "Olduğu Kadar
Güzeldik" belirtmeliyim.
Kesmez'in
Nohut Oda'sında okurun dikkatini cezbeden, kurgunun çabucak benimsenebildiği
beş öykü var. İçlerinden "Son Bir Çay" soluksuz okuduğum ve gıpta
ettiğim bir öykü oldu. Annesinin vefatının hemen ardından eski eşini teselli
etmek üzere cenaze evinde kalan kahramanımızın gözünden hem anne budalası orta
yaşlı bir erkeğin yoksunluğuna hem de genç kadının şefkat ve tiksinti arasında
kalışına şahit oluyoruz. Kesmez'in merak unsuru ile beslediği kurgusu, dile
hakimiyeti, öykü gibi hacimsiz bir türe sığdırdığı derinlikli psikolojik
tespitleri bende işinin ehli bir öykü ustası izlenimi uyandırdı.
Ortak temalar seçerek onlar üzerinden bir dosya oluşturmaya saygı duyuyorum.
Melisa Kesmez'in büyük şair Behçet Necatigil'in izinden giderek "Ev"
kavramı etrafında öyküler oluşturması, bu öyküleri topladığı dosyaya 'Nohut
Oda' adını yakıştırması gayet yerinde olmuş. Bu anlamda beş öykünün beşinde de
derdini kahraman bakış açısıyla anlatmasını tutarlı buluyorum. Keyifli okumalar.

Yorumlar
Yorum Gönder