Blogların revaçta olduğu yıllarda büyük bir heyecanla Edebiyat Meclisi ve Minyatürkalemaç bloglarını açmıştım. Yıl 2009'du. On yılı aşkın sürede bu mecralarda yüzlerce yazı yayımladım. Yazmak tutkusu bir türlü geçmedi. 2012'de Yedim İçtim Okudum sayfasıyla deneyimlerimi paylaştığım bir platforma kavuştum. Gezdim anlattım, yedim anlattım, okudum anlattım. Bugünse yeni bir doğum sancısını duyumsuyorum. Damdanatlayamayanlar doğdu doğacak!
Damdanatlayamayanlar yalnızca edebiyat ve sanat üzerine yoğunlaşacağım bir sığınak olacak benim için. Okuduklarıma, dinlediklerime ya da izlediklerime kendi gözlüklerimin ardından baktığım, eserlerin orasını burasını işaret edip dilim döndüğünce eleştirdiğim, edebiyat dünyasına dair ahkam kestiğim, kırmadan dökmeden konuşmaya çalıştığım, sadece bana sadece kalemime ait bir sığınak...
Bir hayalim daha var: Damdanatlayamayanlar benim ikinci öykü kitabımın adı da olsun isterim.
Ne denir? Pruvası neta olsun! Aganta Burina Burinata!

Yorumlar
Yorum Gönder